Antalya’da yaşayan bir adam, eşinin evlenmeden önce karıştığı suçları kendisinden gizlediğini öğrenince evliliğin iptali davası açtı. İstinafın haksız bulduğu gerekçeyi haklı bulan Yargıtay emsal bir karara imza attı. Bir süre önce Arya Ş. ile Antalya’da dünyaevine giren Fuat Ş., eşinin evlenmeden önce 2 ayrı hırsızlık suçuna karıştığını ve işlediği suçları kendisinden gizlediğini öğrendi.
Güveni sarsılan adam, Antalya Aile Mahkemesi’ne başvurdu. Fuat Ş. mahkemeye verdiği dilekçede; eşi Arya Ş.’nin evlenmeden önce 2 ayrı hırsızlık suçuna karıştığını, eşinin evlenirken bu durumu kendisinden gizlediğini ve tüm bunları evlendikten sonra öğrendiğini belirterek evliliğin iptalini talep etti. Aile Mahkemesi tarafından kabul edilen dava, Arya Ş. tarafından istinaf mahkemesine taşıdı. Kadının başvurusunu inceleyen Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, gerekçenin evliliğin iptal davasında geçerli olmadığına karar verdi. İstinaf mahkemesinin haksız bulduğu Fuat Ş. de kararı Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nce yapılan incelemede Arya Ş.’nin Isparta 3. ve 5. Asliye Ceza Mahkemeleri tarafından 2 ayrı hırsızlık suçundan ceza aldığı belirlendi.
‘ÖNEMLİ NİTELİKTE YANILTMA’
Kararda, hırsızlık suçunun yüz kızartıcı suçlardan olduğu belirtilerek erkeğin hırsızlık suçundan mahkûm olmuş biriyle bu durumu bilmeden evlenmesinin kadının önemli bir niteliğinde yanılma olarak kabul edilmesi gerektiği vurgulandı. Bu durumun erkek yönünden kadınla yaşamayı çekilmez bir duruma sokacak nitelikte olduğu belirtilen kararda, istinaf mahkemesinin verdiği karar bozuldu. İçtihatlara giren kararda Yargıtay, erkeğin evliliğin iptal davasının kabul edilmesini kararlaştırdı.
